-
1 cilve
cilve Reiz m, Anmut f; Koketterie f; fig Laune f; Erscheinung(sbild n) f, Aspekt m;kaderin cilvesi Ironie f des Schicksals; -
2 cilve
cilve s1) Ziererei f\cilve etmek [o yapmak] sich zieren2) Laune fkaderin bir \cilvesi eine Laune des Schicksals -
3 naz
См. также в других словарях:
cilve etmek (veya yapmak) — nazlanmak, kırıtmak Değil mi ki cilveler yapıyorsun, kalkıp da bize erdemlilikten söz etme! A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
naz — is., Far. nāz 1) Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış, cilve, eda 2) İsteksiz gibi görünerek yalvartmak amacıyla yapılan davranış Çok naz âşık usandırır. 3) Şımarıkça davranış Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller naz etmek naza çekmek nazı … Çağatay Osmanlı Sözlük
İNŞA — Yapma. Vücuda getirme. Terkib etme. Bir şey peyda etmek. * Yaratma. * Edb: Yazı dersi. Nesir yazmak. * Güzel nesir halinde yazı yazmak veya güzel yazılmış nesir halindeki yazı.Çeşitli mektuplaşma ve güzel yazma için mektup, tezkere, istida… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞİRK — En büyük günah olan Allah a (C.C.) ortak kabul etmek. Allah tan (C.C.) ümidini keserek başkasından meded beklemek. (Şirkin mânası mutlak küfürdür.) (Politeizm)(Evet, küfür mevcudatın kıymetini ıskat ve mânasızlıkla ittiham ettiğinden bütün… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük